Şehit Mardîn Penaber

Mardîn Penaber

Kod Adı: Mardîn Penaber
Adi Soyadi: Beybûn Kara
Doğum Tarihi ve Yeri: Mexmûr
Şahadet Tarihi ve Yeri: 04.07.2022 Metîna

YALNIZCA BİR ŞEHRİN İSMİNİ ALMAK DEĞİLDİ ONUN Kİ, DİRENİŞİN BÜYÜTÜLDÜĞÜ TOPRAKLARDA DİRENENLERİN MİRASINA SAHİP ÇIKMAKTI ADI

Hakikat; temiz ve saf olan, kirletilmemiş ve ham olandır. Yaratan, savaşan, feda eden, candan öteye kendini verenler de bu hakikatin yolcularıdırlar. Şimdi bu yolcular savaş mevzilerinde olanlardır. İşkal etmek isteyen, kirletmek isteyen, kılıflar giydirmek isteyen, kilit adı altında yok etmek isteyenler, en yakının da durup ‘’ihanet’’ kavramının sahibi olanlar da saldıranlardır. Özgürlük arayışçıları da hakikati temsil edip, tarihte görülmemiş ve insan aklının bile ermeyeceği mertebe de bir direniş ile özgürlük umudunu yüreklere yerleştirmektedirler. Önderliğimizin ‘’Küle dönmüş ve kurumuş otlardan yeşerttiği halkın evlatları bugün bir daha küle dönmemek ve bir daha kuruyup bitmemek için Önderliğimizin deryasından beslenerek, bir daha düşmana hiçbir şey vermeme yemini ve intikam duygusu ile destanlar yazmaktadır. Yeminli özgürlük gerillası sıradanlığı yerle bir edip, en zor koşullar ve ahlaksızca yürütülen tüm savaş yöntemleri karşısında varlık ve özgürlük mücadelesini yürütüp büyütmektedir. Zap, Avaşin, Metina, Heftanin ve Garê de direnişin bu düzeyde büyütülmesinin bir başka adı olamaz. Hakikat temiz kalıyor ve kirletmek isteyen faşizanca düşünce tarumar olmaktadır. Bu direnişin sembol isimlerinden biriside Mardîn Penaber arkadaştır. Metîna alanında düşmana karşı büyük bir öfke ile savaşarak düşmanın üzerine gitmiş, genç ve dinamik ruhu ile bütün yoldaşlarının yüreğinde yer edinmiştir.

Mardîn heval yurtsever Botan’lı bir ailenin kızı olarak dünyaya gelir. Daha mücadelenin ilk yıllarında yurtsever duruşlarından kaynaklı düşmanın zulmüne uğramış ve köyleri yakılmıştır. Bakurê Kürdistan’da ki birçok ailemiz gibi var olan düşman politikalarına birebir yaşamışlardır. Mardin’in ailesi; köy koruculuğunu, ihaneti, kontra olmayı ret edip yönünü Başurê Kürdistan’a veriyor. Mardin heval gözlerini büyük acı ve düşman gerçekliğini en derinden yaşamış bir aile ve bir toplumda kendi toprağından uzak olan Ş. Rüstem Cûdî kampında açar. Mexmur yurtseverliğin, demokratik modernitenin pratik alanıdır. Gözlerini böylesi özgürlük arayışında olan ve boyun eğmeyi kabul etmeyen bir halk gerçekliğinin içinde açması kişilik şekillenmesinde de Kürdistaniliği yaratmıştır. İntikam duygusu ile dolup taşan, düşmana karşı öfke ve nefreti en üst düzeyde olup, başarmanın, kazanmanın arayışçısı olur. Arayışlarına sınır koymadan XWEBÛN olmanın yeri dağlar olmuştur onun için. Özelde 2016 öz yönetim sürecinden çok etkilenmiş ve kahramanlık abidesi olan yoldaşlarını düşündükçe var olan durumunu kabul edemiyor. Sistem ile aile kurumu ile olan çelişkileri daha küçücük yaşında artmakta ve var olan düzeni kabul etmemektedir. Nasıl ki özgür yaşam arayışı, layık olma, kendini halkına adama şehitler kıblegahından yürümekten geçiyorsa ve arayış yolu bulunmuşsa yolcunun da daha fazla bekleyecek durumu kalmamış demektir. Mardin heval için de beklemek, durmak, izlemek ölüm ile eşdeğer anlamını taşıyordu. Duygularında, düşüncelerinde, en küçük zerreceğine kadar yaşamış olduğu duygu deryası, Önderlik ile yoldaş olmaya davet etmektedir onu. 2015-2016 Bakurê Kurdistan öz yönetim direnişleri ile zaferin, özgürlüğün bir hayal olmadığını ve özgür bir yaşamın yolunun direnmekten geçtiğini görür. Bu süreçte yakından tanıdığı, çok sevdiği arkadaşı Sarîna öz yönetim direnişlerinde şahadete ulaşır. Yoldaşların yoldaşı olabilmek, doğru yoldaşlık etmek, anıya sahip çıkmak ile olunur. Ve artık kendi gücünü aşmanın zamanı gelmiştir onun için. Özyönetim direnişi esnasında şehit olan H.Sarîna’nın evdeki ismi olan Mardin ismini alır ve intikam yolunda yönünü özgürlük dağlarına çevirir. Birçok Mexmur genci gibi tüm halkın önünde sözünü verir. Ve artık Mardin özgür bir gerilla militanıdır.

Seni etkileyen büyük kahramanlar var, seni bu yola çeken büyük şehitler var. Şimdi sen etkiliyorsun, sen değiştiriyorsun ve sen büyütüyorsun. Heval Mardin bu yolda Sarina olmuştur, yoldaşın yoldaşı olmayı başarmıştır. Heval Mardin bir şehrin ismini almamıştır. Nasıl ki bir şehri, bir toprağı, bir yurdu güzelleştiren onu özgürleştiren canlar ise H.Mardin’de, Mardin şehrinde direnen canların ismini almıştır. Mirasa, sahip çıkmış ve bu mirası Metina alanına kadar taşıyıp ardılı olan bizlere bırakmıştır. Kendisini Önderlik fikir ve felsefesiyle donatıp güçlü bir katılımın sahibi olmuştur. Yaşamda hep Kobanê savaşında öncülük eden kadın militanlarından Ş. Zehra Penaber’i anlatır ve teyzesi olan H.Zehra gibi güçlü olup mücadele edeceğinden bahsederdi. Mardin’in yaşı çok genç olmasına rağmen cesur ve iradeli bir duruşa sahipti. Öncü güce düşen görevleri yerine getirmenin sembolü olmuştur. Şehit arkadaşların anılarına bağlılığın yaşamda uygulama olduğunu söyler ve böylede yaşamıştır, yaşamda kazanmak onun için hep olmazsa olmaz olmuştur. Mücadele yaşamı boyunca amacına hep bağlı kaldı ve yoldaşlarına güçlü bir bağlılık sergilemiştir. Önüne verilen bütün görevleri hep layıkıyla yerine getirmeye çalışmıştır. Kobanê alanında gençlik çalışmalarında yer aldığı zamanlar geliyor aklıma bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile tüm gençleri etrafında toplar yurtseverlik bilinci ve maneviyat ile dolu yönleri ile güçlü bir örgütlülüğü açığa çıkartmaktaydı. Bir de bunun yanında yaşamda hep emekçi yönleriyle tanınırdı, emek vermek, değer vermekti asıl onu güzelleştiren. Gençlere, halka Önderliğimizin fikir ve düşüncelerini anlattıkça düşmana darbe vurmaktaydı. Ve Heval Mardin düşmana darbe vurdukça, zafer kazandıkça daha da yakınlaşıyordu Önderlik hakikatine.
Heval Mardin en son Metina alanında yiğitlerin kanları ve bedelleri ile yazdıkları destanda yerini aldı. Direniş mevzileri onun adını hala anmaktadır. Tepê Hakkari’ye bütün kimyasal ve teknik silahları ile saldıran düşmana Kürt kadınının asla boyun eğmeyeceğini, bir adım bile geri adım atmayacağını ve bir yerde işkal var ise orada GERİLLA olacağını göstermiştir. Son nefes, ölüm kavramlarını düşmana yaşatıp, ayların temmuz ayını gösterdiği ve her ayı, her saati, her saniyesi direniş olan tarihimizde 4 yoldaşı ile beraber düşmanın kâbusu olmuş ve yıldızlaşarak bize bıraktığı miras ile karanlığımızı aydınlatmış ve aydınlatmaya devam etmektedir. Ve ölümdü onda öldürülen, ölümdü toprağa atılan. Mardin; ölümü ‘’YAŞAM’A’’ çevirmenin adı oldu Tepe Hakkâri’de. Bırakılan mirasa sahip çıkmanın adı oldu. Ve şimdi bizlerde onun ardılları olarak İNTİKAM ve mücadeleyi büyütmenin sözünü yineliyoruz.

Close