Şehit Xeyrî Botan

Xeyrî Botan

Kod Adı: Xeyrî Botan (Kato)
Adi Soyadi: Salih Yalçin
Şahadet Tarihi ve Yeri: 07.07.2014 Kobanê

 

 

Xeyri Kato-Salih Yalçın anısına…

İnsanlar yaşadıkları yere benzermiş, o dağa benzerdi. Cudi gibi asi, Kato gibi yalçındı. Faraşin pınarları gibi coşku dolu ve akışkandı. Dicle gibiydi, acıyı da sevgiyi de barındırandı. O coğrafyası gibiydi işte asil, yürekli, başı dik… Haksızlığa asla boyun eğmeyen ve her daim hakkının peşinden koşan hakikatin yolcusu, hakikate giden yolun ta kendisiydi. Umudun aynası yüzünde eksik etmezdi baharları getiren gülüşünü. Onu tanıyanlar en çok gülüşüyle hatırlarlar onu. Bir mevsim nasıl ki unutulmaz onun gülüşü de öyle unutulmazdır… Çivisi çıkmış ve ölüm sevicilerin kol gezdiği bu dünyada insan kalabilmenin, temiz kalabilmenin mücadelesiydi onu öyle yürekli kılan. İnsanı en çok çirkin kılan şey kendisi olmamasıdır ama o özüyle, sözüyle güzel olmayı yakalamıştı.

2013 yılının başlarıydı. Direnişin yurdu Cizre’de gençlik faaliyetlerine bakıyordum. Bu süreçte ilan edilecek olan YDG-H gençlik örgütlenmesinin hazırlıkları yapılıyordu. Bu nedenle de Cizre’ye takviye yapıldı. Genel Cizre sorumlusu olarak da Xeyri arkadaş da Amed’den geldi. Geldiğinde bir süre birlikte kaldıktan sonra şubat ayının sonlarında sınırdan Rojava’ya geçtik. Sınırı geçerken de ben suya düştüm, suya atlayıp beni sudan çıkaran oydu. Hatta sudan çıktıktan sonra da bana epey gülmüştü. Rojava’da 10 gün kadar kaldıktan sonra dağa geçtik. O benden daha önce de gelmişti ama benim ilk deneyimimdi. Bu konuda bana en çok yardımcı olanlardan birisi de yol arkadaşım Xeyriydi. Dağda geçirdiğimiz 15-20 günlük süre dolu dolu geçti. Birlikte bir çok toplantıya katıldık. Daha sonra da Çiyaye Spi’ye geçerek silah eğitimi aldık ve atışlar yaptık. Tabi o daha öncesinden eğitim de aldığı için atışları çok iyiydi. Benimkiler biraz karavana oluyordu. En son o kadar kızdı ki geldi elimden silahı aldı ve ‘bir daha karavana atarsan bir daha sana silah falan yok’ dedi. Bütün dikkatimi silaha ve hedefe yönelttim ve hedefi ortasından vurdum. Ama eğer onun o tavrı olmasaydı sanırım çabuk pes edecektim. Sonra arkadaşlar artık dönmemiz gerektiğini söylediler. Her ne kadar ikimiz de dönmek istemesek de geri döndük. Rojava’ya geçerken yükümüz vardı. benim yüküm yolda yırtıldı hemen koştu bana ver dedi. Yüklerimizi değiştirdik. Bota bindik ben daha öncesinde suya düştüğüm için korktum. İllahi heval Xeyri’nin yanında oturacağım dedim. O da kürek çekiyordu. Bir ara düşecek gibi oldum ve ona tutundum. ‘Dur dur hepimizi öldüreceksin’ dedi. Bıraktım kolunu ama sakinleşmem biraz zaman aldı. Rojava’ya ulaştık ‘bak gördün mü geldik işte’ dedi. Rojava’da erkenden kutlanan Newroz kutlamalarına da dahil olduk.

Cizre’deki Newroz kutlamalarına geç kalmamak için de erkenden sınırı geçmek istedik. Sınırı geçerken başımıza bir çok olay geldi. Kaçakçılar bizi bırakıp kaçtılar. İkimiz öyle ortada kaldık. Sınırı geçtik, karşıya geçerken de çok sayıda düşman hareketliliğini fark ettik. Neyse ki önceden bir arkadaşın araba ile gelmesini ayarlamıştık. Çok geciktirmemize rağmen bizi beklemişti. Gizlice kendimizi caddeye bıraktık. Cizreli Doğan arkadaş (bu arkadaş özyönetimlerde Cizre’de şehit düştü) karşıladı bizi. Zaten ilişkimizdi. Sağlam bir yolun olduğunu ve bizi geçirebileceğini söyleyince rahatladık. Akşamüzeri de Cizre’ye vardık. Akşam karanlığında fark etmemişiz meğer üstümüz hep çamur olmuş. Eve vardığımızda anne bize elbise getirdi. Heval Xeyri için getirdiği elbise eşinindi. Heval Xeyri giydiğinde evde kahkaha fırtınası koptu. O kadar bol ve uzun olmuştu ki heval Xeyri içinde kaybolmuştu. İki gün sonra da Ş. Mawa arkadaş (Hayrettin Biçen) Cizre’ye Botan gençlik koordinasyonu olarak geldi. Zaten Mawa ve Xeyri arkadaşların yoldaşlığı bir başkaydı ve doyum olmuyordu. Birlikte geçirdiğimiz süre boyunca bir çok sokak çatışmasına katıldık. Genelde ikisinin de katılması yasaktı fakat her seferinde bakıyorduk en öndeler ve çatışıyorlar. Zaten Cizre halkının ve gençlerinin onları bu kadar sevmesinin altında da hep onlarla birlikte olmaları yatıyordu. Gerçekten de Cizre halkı ve gençleri her iki arkadaşı da çok seviyordu. Heval Xeyri (Yılmaz) heval Mawa’ da (Yasin) kodunu kullanıyorlardı. Çocuklardan yaşlılara herkes tanırdı onları. Sadece bir kesimle değil halkın bütün kesimleriyle tartışıyor, sohbet ediyorlardı. Heval Xeyri gerçekten de eylemci yönü önde olan, halkçı ve emekçi bir arkadaştı. Botan’ın olumlu özelliklerini almış yaşatıyordu.

Daha sonra duydum ki firar ederek Kobanê’ye geçmiş. İnsanlığı bitirmek isteyen çetelere karşı insan kalabilmenin mücadelesine katılmış. Zaten Kobanê özgürleştikten kısa bir süre sonra da şahadet haberi geldi. Gerçekten de şahadeti beni çok zorladı. Anısının özgür Kürdistan ile taçlandırılmasına olan inancım ile tekrardan saygı ve minnetle anıyorum.

25 Temmuz 2019-Nudem Herekol

Close