“Bunların mirasını sürdüren, bu vakıfları yöneten, bu zulmün kalesini koruyan siz misiniz? Kendine gel!” Son bir insani çağrıda bulunuyoruz: Teslim olursanız halkın öfkesiyle, kızgınlığıyla, kararlılığıyla karşı karşıya kalırsınız ki bu kesinlikle ve çok haklıdır! Bizim için yaşayın, bu günlere ulaştık. Bu hesap gününde kendimize şunu soracağız: Eğer bu örneklerle karşı karşıya kalsaydık, millet adına bunlarla savaşırdık! Mustafa Kemal’e, Seyit Rıza’ya kıyasla yetmiş yaşındaki Şeyh Seyid ne yaptı? Gençlerimiz bu durumdan çıkan sonuçlarla herkesten intikam almış ve bu temelde tarihsel olarak mevcut varoluşa karşı hesap verme talebinde bulunmuştur. Bizim ve sizin kararlılığımızın bu şekilde gelişmesi gerekiyor. İntikam yemininizle karşılaştırıldığında, hatta daha da fazlası yıkıcı bir güce karşı biraz tarih bilginiz varsa, her şeyi özgür yaşam için söyleyin, bu gücü gençlerimizle birlikte bu temelde harekete geçirmelisiniz. Karar karar olmalı, uygulanması mümkün olmalı ve bunu her düzeyde yapmalısınız. Düşman bu fırsattan başka bir şey vermez.”
Onder APO
ÖNDER APO İLE BÜYÜK BULUŞMA İÇİN EŞSİZ BİR MÜCADELEYE SEFERBER OLALIM
Yurtsever Gençlik Dergisi Gençlik Perspektifi
Değerli Yurtsever Gençlik!
4 yıllık büyük aradan sonra Önder Apo’dan haber almak, mesajını duymak ve selamlarını işitmek en fazla da Kürt gençliği olarak bizler açısından müthiş bir coşku ve moral yarattı. Önderliğimizin bir selamı bile Kürdistan coğrafyasından Ortadoğu’ya hatta tüm dünyadaki atmosferin baştan başa değişmesine yol açmıştır. Bir kez daha dost ve düşman gördü ki özgürlüğe aşık tüm insanlık Önder Apo’ya ne düzeyde hasret kalmış, özlem duymuş durumdadır. Bu açıdan, Önder Apo üzerinde uygulanan eşi benzeri görülmemiş tecrit ve izolasyonun hiçbir sonuç alamadığı ortaya çıkmıştır. İmralı’daki tecrit ve işkence sistemi ile Apocu hakikati unutturabileceğini ve hafızlardan silebileceğini düşünen gafiller avuçlarını yalamışlardır. Apocu hakikat, her koşulda önündeki tüm duvarları parçalayarak özgürlük aşığı insanlığa, kadınlara ve gençlere ulaşmasını bilmiştir. Apocu bilinç, irade ve inançla kuşanmış gençliğin, kadınların, halkımız ve dostlarının ortaya koyduğu eşsiz mücadele sonuç almış ve Önder Apo üzerindeki tecridin kırılmasının önünü açmıştır.
Gelinen aşamada Önder Apo “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” adıyla yeni bir sürecin işaret fişeğini yakmıştır. Hemen hemen herkes üzerine tartışmakta, kendi penceresinden değerlendirmekte ve anlam yüklemeye çalışmaktadır. Şüphesiz herkes kendi zihniyeti ve anlayışına göre değerlendirmektedir. Faşist soykırımcı TC devleti nasıl ki buna göre yapılan çağrıyı özel ve psikolojik savaşla kendi hanesine bir zafer payesi olarak yazdırmaya çalışsa da güneş balçıkla sıvanmaz! Esas olan ve hakikati ifade eden sürecin yürütücüsü olan Önderliğimizin güneş kadar net ve aydınlatıcı tespit, değerlendirme ve çözüm perspektifidir. Kürdistan gençliği olarak süreci, anlamını ve yapılmak istenenleri doğru anlamak ve başarısı için yetkince çalışmak istiyorsak gözümüz, kulağımız Önderliğimizde olmalıdır. Düşman olanın zaten düşmanlık yapacağı ve bunun için de sonuna kadar özel ve psikolojik savaşı tırmandıracağı açıktır. Bu biçimde kafalar karıştırılmak, bilinçler köreltilmek ve zihinler bulanıklaştırılmak istenmektedir. Bunun böyle olduğunu anlamak için bir cümleyle durumu ifade edip geçmek en sağlıklı yöntem olacaktır: Madem ki faşist soykırımcı devlet istediği sonucu almış, zaferini ilan etmişse bu görüşme ve tartışmalara ne hacet? Bitmekte olan zaten bitecektir. Onunla görüşme ve tartışma yapılmaz. Dolayısıyla nereden bakılırsa bakılsın psikolojik savaşta ustalaşmış TC devleti ne kadar usta olursa olsun temel gerçekler konusunda acemi ve yenilmiş olmaktan kurtulamayacaktır.Her şeye rağmen Önder Apo yaptığı çağrıyla sürecin yönünü değiştirmiş ve gündemi belirleyen konuma gelmiştir. Peki o zaman süreçten anlamamız gereken nedir? Düşmanın gerçekleri tersyüz eden siyasetine ve uygulamalarına nasıl yaklaşmalıyız ve en önemlisi de Apocu gençlik olarak yeni dönemdeki görev ve sorumluluklarımız neler olacaktır sorularına doğru cevap vermeliyiz.
Önder Apo, 52 yıllık devrimci mücadelesini, sosyalizmi pratikleştirme arayışı ve amacıyla yürütmüştür. “Sosyalizmde Israr, İnsan Olmakta Isrardır” şiarında olduğu gibi sosyalistçe yaşamayı, mücadele etmeyi ve bu ideolojiyi başarıya götürmeyi temel ilke ve ölçü olarak kabul etmiştir. Bir halkın ancak sosyalizm ile özgür yaşayabileceğine ve yaşamının anlamına erişeceğine inanmıştır. PKK’yi bu ideolojinin çizgisi temelinde kurmuş, örgütlemiş, savaşır ve mücadele eder düzeye ulaştırmıştır. Bu anlayış ve zihniyetle ilmek ilmek örülmüş PKK gerçeği, tüm dünya gericiliğinin ve soykırımcı faşist bölgesel güçlerin karanlığı hakim kılmak isteyen saldırılarına karşı 52 yıl boyunca nefes nefese bir direniş yürütmüş, Önder Apo öncülüğünde gerçek bir toplumsal özgürlükle buluşturma düzeyine ulaşarak sosyalizm bayrağını zirveyle buluşturmuştur. Yapılan çağrının özünü bu tarihsel, ideolojik ve sosyolojik bakış açısıyla anlamaya çalışmak en doğrusu olacaktır.
Önder Apo, devrim anlayışında devrimi yaratan gerçek bir halk önderidir. Reel sosyalizmin devlet ve iktidar konusunda yaşadığı handikapı yani devrim anlayışında yaşanan çarpıklığı yürüttüğü devrim mücadelesinin pratik tecrübelerinden dersler çıkararak çözümlemiş, tarihi bir çözümlemeye tabi tutmuş, sosyalizmi gerçek anlamına kavuşturmuştur. Devlet ve iktidara bulaşmış sosyalizmin daha derin bir köleliğe kapı aralamaktan başka bir anlama gelmediğini, gerçek sosyalizmin ise ancak demokrasi ve demokratik toplumcu anlayışla yaratılabileceğini büyük bir bilgelikle gün yüzün çıkarmıştır. Yani Önder Apo’nun tek bir amacı vardır. O da; kendisini her bir hücresine kadar fedaice ve fedakarca adadığı halkının ve halkların özgürce yaşamalarıdır. Önder Apo’nun geliştirmiş olduğu son hamlenin derin anlamı burada saklıdır. Bu yüzden Önder Apo bu süreci 52 yıllık sosyalizm mücadelesinin sonuca ulaştırılacağı yeni bir mücadele safhası olarak değerlendirmektedir.
Bu çerçeveden bakıldığında geliştirilen sürecin karakteri politik olmaktan öte ideolojik, felsefi, ve stratejiktir. Önder Apo, kapitalist modernite sistemine karşı alternatif olarak geliştirdiği özgür yaşamın fomülü olan Demokratik Modernite Paradigmasını Kürt Halkı somutunda pratikleştirmek istemektedir. Devletçi ve iktidarcı sistemler özgürlük getiremezler. Tam tersine özgürlüğü öldürür, köleliği derinleştirirler. Bu anlamda Demokratik, Ekolojik, Kadın Özgürlüğüne dayalı toplum paradigmasıyla özgürlük soyut bir kavram olmaktan çıkarılarak yaşamsal bir gerçek haline getirilecektir. Yalnız, Önder Apo’nun geliştirmek istediği bu yeni sürecin kendiliğinden, oluruna bırakarak ve kuru beklentiler içerisine girerek gerçekleşmeyeceği de aşikardır. Bu süreç baştan sona büyük bir ideolojik savaş, paradigmasal çatışma ve zihniyet kapışması sürecidir. Dolayısıyla büyük bir mücadele sürecidir. Karmaşık, çok yönlü, incelikli ele alınması gereken özellikleri olduğu kadar; riskleri, içerdiği tehlikeler ve tehditlerin de görülmesi gerekir. Deyim yerindeyse en büyük mücadele, gelişmesi durumunda daha yeni başlayacaktır.
Diğer bir taraftan, sürecin başarıya ulaştırılması için soykırımcı faşişst TC devletinin genetik kodlarında da değişim yaratılmasının zorunluluğu vardır. Önder Apo, 1993 yılından bu yana bahsedilen hastalıklı devlet zihniyetini değiştirip dönüştürmeye çalışmaktadır. İmralı süreci bu konuda çok daha derinlikli bir mücadeleyi ve çabayı ifade etmektedir. Son olarak; Önder Apo, 10 yıldır bu konu üzerine yoğunlaştığını ve büyük bir çaba içerisinde olduğunu ifade etmiştir. Dolayısıyla sürecin gerçek tanımı; değişim, dönüşüm ve yeniden yapılanma sürecidir. Bu durum 1978’den bu yana tarihe damgasını vuran devrimci hareketlerin en heybetli timsali partimiz PKK açısından geçerli olduğu kadar; TC devletçi, iktidarcı sistemi açısından da geçerlidir. Önder Apo’nun en keskin biçimde gerçekleştirdiği değişim ve dönüşüm hamlesi bu yönüyle esasta devlet zihniyetini değiştirip dönüştürme iradesini geliştirmek içindir. Ortada hazır bir çözüm yoktur, kolay yollardan hedefe ulaşacak bir menzil hiç yoktur. Olan ve olması gereken mücadele ve daha fazla mücadeledir.
Kürdistan gençliği olarak şüphesiz bu sürecin izleyeni konumunda olmayacağız. Önder Apo’ya sarsılmaz fedai bağlılığımız gereği sürecin yükünü gerçek bir öncü gibi yüklenip en aktif biçimde mücadeleye seferber olacağız. Ne genetik kodu faşizm ve soykırımcılık olan TC devletinin hile ve yalanlarına baş eğeceğiz; ne de bu süreçten bir şey çıkmaz basitliğine düşerek mücadelesizliği tercih edeceğiz. Önder Apo’nun İmralı’da yürüttüğü büyük savaş ve mücadele gerçeği doğru kavranılırsa Kürdistan yurtsever gençliğinin de yol haritası en açık biçimde anlaşılır olacaktır. Nasıl ki hak verilmez alınır ise; özgürlük de, demokratik toplumcu özgür yaşam sistemi de kimse tarafından bize bahşedilmeyecektir. Ancak ve ancak büyük emekle, alın teriyle ve yeri geldiğinde emsalsiz bedel ödeyerek yani; tırnaklarımızla söke söke kazıyarak kazanılacaktır.
Dönem demokratik toplumu, yani ahlaki ve politik toplumu inşa etme dönemidir. Bunun için yeni dönemde en başta yapılması gereken inşa görevlerini başarıyla yürütecek bir eğitsel düzeye ulaşmak olmalıdır. Önder Apo’nun Beşinci Cilt Savunması, özgürlük paradigmasının manifestosudur. Bu paradigmayı uygulamak için öncelikle anlayacak düzeyde büyük bir ciddiyetle okumalı, yoğunlaşmalı ve inceleyerek gerekli sonuçlar çıkarılmalıdır. Hatta kelime kelime anlamaya çalışarak gerekli derinleşme sağlanmalıdır. Çünkü; anlamak yapmaktır. Yapmak için anlayacak düzeyde eğitime, yoğunlaşmaya ve düşünce gücüne ihtiyaç vardır. Eğitimsiz, hiçbir görevin başarılamayacağı, hiçbir adımın sonuca ulaştırılamayacağı PKK mücadelesinin en büyük tarihsel derslerinden biridir. Örgütlü gençlik gücü de ancak bu biçimde kendisini durmadan eğiten, geliştiren, güçlendiren kişilik duruşuyla gelişecektir. Çünkü; süreci başarıya götürecek öncü güç gençliktir. Gençlik, sürecin dinamosu, motor gücüdür. Paradigmayı inşa edecek olan bu biçimde kendisini eğitimli, örgütlü hale getirmiş gençlik öncülüğü olacaktır. Dönem öncülüğünün temel ölçüsü, paradigmayı inşa çalışmalarına öncülük etmek yani; halka ve halkın örgütlenme ve eğitilme görevlerine katılmaktır. Tüm gençlik kesimlerine ulaşılmalı, eğitilerek örgütlendirilmedik tek bir genç bile bırakılmamalıdır. Bunu geçmiş süreçlerde ifade edilen klasik bir söz gibi ele almak en büyük gaflet olacaktır. Dönemin başarısı Kürdistan gençliğinin duruşuna
bağlı olarak gelişecektir.
Diğer bir temel görev ve en stratejik başarı ölçüsü; Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüdür. Önder Apo özgür yaşar ve çalışır koşullara ulaşmadıkça ne herhangi bir süreç gelişir, ne değişim dönüşüm sağlanır ne de halkımız özgürlüğüne ulaşabilir. Bunu biz kendimiz iliklerimize kadar en yakıcı şekilde hissetmeliyken daha yakıcı bir biçimde düşmana da hissettirmeliyiz. “Önderliksiz Özgürlük Olmaz” şiarıyla Kürdistan gençliği kitlesel eylem seferberliği içerisine girmelidir. Yüzbinlerce genç Önderliğimizin özgürülüğünü haykırmalı, İmralı tecrit, işkence ve soykırım sisteminin lağvedilmesini istemelidir. Ne bizim için ne de düşman için başka bir çıkış yolu yoktur, olmayacaktır.
Değerli Yurtsever Gençlik!
Tarihsel anlamı büyük Newroz günlerinden geçiyoruz. Direniş ve diriliş ile anlamlaşan Newroz Bayramı, Önder Apo’nun yeni hamlesi ile çok daha anlamlı ve özgürlüğe en yakın olduğumuz bir dönemi ifade etmektedir. Newroz Halkı’nın gençliği olan Apocu Gençlik, böylesi bir dönemde Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü sağlanıncaya dek Newrozlaşan bir direnişin sahibi olmalıdır. Bizim için yaşam ve yine özgür yaşam; ya Önder Apo ile olacaktır ya da hiç! Bu irade, bağlılık ve fedai ruhla tüm Kürdistan gençliğinin Newroz Bayramı’nı kutluyor, Önder Apo ile Amed Surları’nda büyük buluşmayı gerçekleştireceğimiz günün heyecanı ve inancıyla herkesi özgür yaşam için direnişe çağırıyoruz.

Yurtsever Gençlik Dergisi ” Artık Önderlik İle Buluşma Zamanı ” şiarıyla çıktı
Türkçe ve Kürtçe olarak yayınlanan Yurtsever Gençlik dergimizin Mart-Nisan sayısı çıktı. Türkçe ve Kürtçe olarak yayınlanan Yurtsever Gençlik dergimizin Mart-Nisan sayısı çıktı. ” Artık Önderlik İle Buluşma Zamanı ” şiarıyla çıkan dergimizde, Önder APO’dan ” PKK Bir Newroz Partisidir ” başlığıyla bu sayımızda okuyucuya yön veriyor. Gençlik ve Genç Kadın perspektifleri ise 3 farklı başlık …

Yurtsever Gençlik dergisinin Kasım – Aralık sayısı çıktı.
Türkçe ve Kürtçe olarak yayınlanan Yurtsever Gençlik dergisinin Kasım – Aralık sayısı çıktı. ” Ya Önder APO İle Özgür Yaşayacağız Ya Da Yaşamayacağız Ve Yaşatmayacağız ” şiarıyla çıkan dergide, Önder APO perspektifi ” PKK Bir İlimdir, Moraldir Ahlaktır, Büyük Bir Savaştır” başlığıyla bu sayıda okuyucuya yön veriyor. Gençlik ve Genç Kadın perspektifleri ise 3 farklı …

KAPİTALİST MODERNİTENİN HEGEMONİK SALDIRISI VE ORTADOĞU KRİZİ
Önder APO’nun KAPİTALİST MODERNİTENİN HEGEMONİK SALDIRISI VE ORTADOĞU KRİZİ’ne dönük değerlendirmeleri Uygarlık sistemlerinin üç özelliğini yeniden hatırlarsak, bunlardan birincisi rekabet-hegemonya, ikincisi merkez-çevre ve üçüncüsü inişli-çıkışlı döngüsel karakteridir. Bunların temelinde ise, iktidar ve ekonomiye yönelik tekellerin kendi aralarındaki mücadeleleri yatar. Uygarlığın çıkış ve olgunlaşma dönemlerinde daha yavaş bir seyirle kendini gösteren bu eğilimler, kapitalist modernite çağında …

ÖNDER APO: ULUS DEVLETE KARŞI AHLAKİ-POLİTİK TOPLUM
Önder APO: Ulus Devlete Karşı Ahalaki – Politik Toplum “2003 yılı PKK ve KCK’nin kendini demokratik modernite kuramı çerçevesinde resmen ilan ettiği dönemin başlangıcını ifade eder. Üçüncü büyük doğuş dönemi olarak da anlamlandırabiliriz. Birinci büyük doğuş evrensel devrimci ideolojiden ulusal toplum kendiliğinin zihnen doğuşunu ifade eder. Ulusal toplum kimliği esas olarak zihinsel ele alınmaktadır. Ulusal …

Önderlik, bir hakikat arayışçılığıdır
Özel Dosya: Önderlik aydınlığın, farkındalığın, yol göstericilğin, biliincin adı olmaktadır Önderlik gerçekliği bizim için neyi ifade ediyor. Önderlik deyince ne hissediyor ne anlıyoruz. Böylesi büyülü bis sözün arkasında ne vardı. Ya da soruyu tersten alırsak bu soruyu bu kadar büyülü kılan neydi? Bütün insanlığı can pahasına ardından koşturan gerçeklilk neydi? Bütün tiranları karşısına …