AçıklamalarGenel

Bozan Tekin’den gençliğe; Biz bu toprakların çocuğuyuz, onların anlayacağı dilden onlarla konuşmalıyız!

Kurdistan’ın değerli gençleri, 

PKK’nin kuruluş yıl dönüme girmiş bulunmaktayız. Bu vesile ile, PKK’nin büyük kurucusu Önder APO’yu selamlıyoruz, PKK’nin mücadelesi Önder APO’ya, halkımıza, Bazên Zagrosê ve Cenga Xabur direnişçilerine kutlu olsun. Mücadele yürütülen her yerdeki tüm direnişçilere, kutluyor, selam ve saygılarımızı sunuyoruz.

Kurdistan’ın değerli gençleri,

Sizlerle yeni bir hamle başlatmak istiyoruz. Nasıl ki PKK’nin kuruluşunda bir grup genç, Önder APO’nun öncülüğünde ve bir karar verdi, sıfır noktasında bugüne kadar geldik, sizlerle de bu kararlılığı yenilemek istiyoruz. Yeniden bu kararı vermeliyiz, özgür Önderlikle, özgür Kurdistan’ı, özgür Kurdistan’la özgür Ortadoğuyu yaratarak, kapitalist modernite’nin nefes alınamaz bir hale getirdiği bir Dünya’ya nefes olmalıyız. Erkek iktidarının sonunu getirip, kadın özgürlükçü bir toplum yaratmak için 43 sene önce verilen bu kararı birlikte yenileyelim.

Sizinde bir payınız bu hamle de bu özgürlükte olsun. Bir halkın, bir ülkenin gençliği, geleceğidir. Halkının, ülkesinin tüm sorunlarından hatta Dünya’daki tüm sorunlardan kendini sorumlu görmelidir. Biz biliyoruz, Kurdistan gençliğini Önderlik, PKK, Kurdistan Tarihi, Düşman gerçekliğinden uzak tutmak için, triliyonlarca para harcıyorlar. Bunu biliyoruz. Özel bir savaş yürütüyorlar. Buna rağmen, bugün görüyoruz ki Werxele’den, Mam Reşo’da, Zendûra’da yeni bir destan yazılıyor. Bütün imkansızlıklara ve zulme rağmen, Mazlumlar, Kemaller, Xeyriler, Ali Çiçekler, Akifler nasıl direndiler ve tarihi bir zemin oluşturdular, bugün de Cumalilerin, Dilvinlerin, Serhatların, Amaraların şahsında yeni bir kahramanlık destanı yazılıyor. Bu ülkenin gençleri, bu toprakların gençleri tarihsiz, köksüz değillerdir.

“BU TOPRAKLARIN VE HALKIN GENÇLERİ HAFIZASIZ DEĞİLLERDİR”

Bu toprakların ve halkın gençleri hafızasız değillerdir. Bilinçi ve cesurlardır. Türklerin işgal saldırlarına karşı, çok büyük bir teknik kullanmalarına rağmen; bir kez daha onlara bir sınır bıraktılar ve bir adım dahi atamaz hale getirdiler. Geleceğimizi yaratacak olan,  özgür Kurdistan’ı, özgür toplumu, özgür kadını yaratacak olan bu direniştir. Onur ve şeref buradadır. Bir halkın gençliği de bu onur içerisinde yer almalıdır. Tereddüt etmemli, işgale, zulme, katliama cevap olmayacak şeylerle uğraşmamalıdırlar.

Biz buna pasifizm diyoruz. Bir yandan, her gün tonlarca bomba ve silah kullanılıyor bu da yetmiyor kimyasal bomba kullanıyorlar. Buna karşı ne cevap olabilir? Yeni nesil gerilla, büyük bir gerilla buna cevap olabilir. Bilmeliyiz ki Türklerin işgalciliği, Kürt ve Kurdistan halkının yokluğu üzerinden yaratılmıştır. Yani varlığını bizim yokluğumuzda görüyor. Kurulduğu günden bugüne kadar bu politikaları devam ediyor. Demagojilerine bakmayın. İşgale karşı, Serhatların, Amaraların, Cumalilerin kararlığı ve büyük bir ordu lazım. Tereddüt ve kaygı vardır. Her Kürt ve Kurdistan’lı genç nerede olursa olsun kıble olarak yönünü Kurdistan’a ve gerillaya vermelidir. Çünkü özgürlük ve onur buradadır. Bunun kararını vermemiz için daha ne yapılmalıdır? Tarihe bakın, yüzlerce Kürt katledildi, doğru mu? Doğru. Bir Kürt genci, doğru bir tavır sergileyerek burası Kurdistan’dır dediği için kıyamet koptu. ‘Vay burası nasıl Kurdistan’dır!’ Hala ülkemizi inkar ediyorlar, kim inkar ediyor; Orta Asya’dan gelenler inkar ediyor! Zor ve zulümle geldiler, sürgün asimilasyonlarla geldiler şimdi kendileri ev sahibi olmuş bizde topraklarımız üzerinde yabancı olmuşuz. Kürtçe konuştuğu içinde şimdiye kadar kaç insan öldürüldü? Kaç Kürt Karadeniz’de, Çukurova’da, Konya’da Kürt oldukları için öldürüldüler, kovuldular, hakarete uğradılar. Öyle bir politika yürüttüler ki, topraklarımız üzerinde açlıktan, insanlarımız mecbur kaldılar, metropollere gittiler. Onların ülkesine gidip, ülkelerini işgal edenlere hizmet etmek zorunda bıraktılar.

Nasıl ki, İngilizlerin beyaz işgali Afrikalılara hakaret edip onları köle yerine koydularsa, aynısı Kürtlere yapılıyor. Daha ne yapılsın? Bir dönem, basında; “Bu kadar tecavüz Kürt kadınlarına yapıldı tecavüzcülerin içinden bilmem kaç tanesi Türklerin askeri, polisi” denildi. Peki biz buna ne diyeceğiz, gözümüzü mü kapatacağız? Peki biz bunlara gözlerimizi kapatırsak, sessiz kalırsak, insanlığımızdan ne kalacak? Biz bu kadar mı çaresiziz? Bu kadar mı bu gerçeklikten uzağız? Bu gerçeği duymuyor, görmüyor muyuz? Bir çok kızımız da bu gerçekten uzak, kendilerini inkar ediyorlar.

“BİZ BU TOPRAKLARIN ÇOCUĞUYUZ ONLARIN ANLAYACAĞI DİLDEN ONLARLA KONUŞMALIYIZ!” 

Önder APO’nun üzerinden yürütülen bu büyük düşmanlık tecrit ne içindir? Gerilla üzerindeki bu saldırılar ne içindir? Çünkü bu toprak, gerçek sahipleri, topraklarına sahip olmasınlar diye. Bunun önünü almak içindir. Hepsi bunun içindir. Bundan dolayı, Türklerin her işgali cevapsız kalmamlı, cevapsız kalmaması içinde gerillaya güçlü bir katılım olmaldır. Fedaileri olmayan bir halkın, halkının onuru, özgürlüğü için dili, kültürü, için fedaisi olmayan bir halk kendini koruyamaz. Biz bu toprakların çocuğuyuz, mecburuz zor ve zulümleri ile bu topraklara gelenlere karşı büyük bir direniş göstermeli ve onların anlayacağı dilden onlarla konuşmalıyız! Bu dil Egitlerin dilidir, Bêrîtanların, Zilanların, Delallerin dilidir. Artık bu şekilde hareket etmeliyiz. Bunun içinde Kürt gençleri, PKK’nin yıldönümünde bir kez daha kendilerine, ‘Ben kimim, nereden geliyorum, ülkemin üzerinde olan saldırılar neden oluyor, kim yapıyor, peki bunlara karşı benim yapabileceğim bir şey yok mu?’ bu soruları kendilerine sormalıdırlar.

Artık bu kadar gerçeklik karşısında, Önderlik, PKK ve Gerilla gerçekliği karşısında tereddüt olmamalı. Daha kararlı, daha bilinçli kendini örgütlemelidir. Birbirlerini örgütlemelidirler. Nasıl? Önder APO gibi. Önder APO bir Kürt gençle ilk gün konuştuğu gibi, ‘Sen Kürtsün bir ülken var, sen ülken için ne yapıyorsun?’ Heval Fuat (Ali Haydar Kaytan)’a sordu. Kaç yaşındaydı? 23-24 yaşlarındaydı. O dönem, Türkiye metropollerinde, işgalin başkentinde, yine baskı vardı, yine askeri diktatörlük vardı. Ama Önder APO cesaret etti, oda bir gençti. Peki hangi Kürt genci, bunu yapamaz? Kürt gençlerine söylüyorum, kim sizden öyle yapamaz? Birbirinize moral ve cesaret veremez misiniz? Birbirinizi teşvik edemez misiniz? Ülkenize, dönemez misiniz. Kim böyle yapamaz? Ben inanıyorum ki hepinizde yapabilirsiniz. Artık gün, onur ve şeref günüdür.

“KÜRT GENÇLERİ ARTIK TEREDDÜT VE ŞÜPHE DUYMAMALI”

Türk işgalciliği, bizim yokluğumuz üzerinden var oldu. Şimdi de tekrardan istiyor ki bizim yokluğumuzdan, bir kez daha Erdoğan ve Bahçeli diktatörlüğü, diyorlar; ‘Planımız 2023’tür’ bunun anlamı nedir? Yani Cumhuriyet kurulmuş sözde, ne üzerine kurulmuş, Kürtlerin yokluğu üzerine kurulmuş ve hedefleri de 2071 bu niçin, Kurdistan’ı nasıl elde etmişler onun için. Demek ki zihniyetlerinde yok etmek esastır. Bunlar, varlıkları için yokluğumuza ihtiyaç duyuyorlar. Bunun içinde bizde, varlığımızı Kurdistan’dan çıkış yapmakla bulacağız. Yapabilir miyiz? Tabii ki yapabiliriz. Bundan 43 yıl öncesine dönelim. Ne vardı Kurdistan’da? Kürt ve Kurdistan adına ne vardı? Ama bugün Dünya’da esas gündemlerden biri de, Önder APO, PKK ve Gerilladır.

Bu devrimin kazanımları büyüktür. Daha da büyütmeliyiz. Bunun içinde Kürt gençleri artık tereddüt ve şüphe duymamalı, küçük hesaplar yapmamalı. İşgal sistemi içerisinde, düşmanın elinde, boyun eğmiş, onursuz direnişi sonlandırmalıdırlar. Bir yandan bu kadar büyük bir direniş, var olacak. Diğer yandan biz hala, nasıl Türklerin işgal sistemi içerisinde yer alacağız arayışları. Üniversite gençleri, ‘biz nasıl Türk işgalinin bir memuru olacağız?’ bunun anlamı Zendûra, Werxelê ve Mamreşo direnişleri karşısında nedir? Hiçbir anlamı yoktur. Artık biz, bu gaflet uykusundan kalkmalı ve yönümüzü onur, şeref yoluna vermeliyiz.

Bir kez daha, bu esas üzerinden PKK’nin kuruluş yıldönümü, Önder APO’ya, halkımıza, bütün direnişlerine, zindan direnişçilerine, gençlere kutluyoruz. Ve bir kez daha sizleri, gerilla saflarına, direniş, zafer, şeref ve onur yoluna davet ediyoruz.

Related Articles

Close