Komalên Ciwan Olarak ‘SERÎ HILDE’ Hamlesini Başlatıyoruz

Kürdistan’da, Önder APO öncülüğünde yakılan özgürlük ateşi; gün geçtikçe büyümekte ve tüm dünyada yankılanmaktadır. Sömürgeci faşistlerin her dönem bitirdik, yok ettik iddialarına karşı halkımız ve mücadelemiz özgürlük bayrağını hep daha yükseklere taşımasını bilmiştir. Önder Apo’nun yaşam ve mücadele felsefesiyle kuşanmış Kürt halk gerçekliği; tüm ezberleri bozmuş, tüm planları alt üst etmiştir. Bugün de Kürdistan merkezli yaşanan gelişmeler ve alt üst oluşlar Ortadoğu topraklarını kasıp kavururken Önder APO’nun paradigması ve ideolojisi ile örülen alternatif özgürlükçü çizgi ile halklar zafere yürümektedir. Özellikle de Suriye ve Rojava Kürdistan’ın da adeta tüm Ortadoğu ve insanlık için bin yılların özlemi olan sosyalist yaşam ve demokratik özgürlükçü sistem yeşermektedir. Bu gelişmelerin içerisinde ise adeta dünyanın tüm gençlerinin, genç kadınlarının özgürlük arayışlarını ve hayallerini temsil eden PKK hareketinin gençlik örgütü olan APOCU gençlik hareketi tam 30. yılını geride bırakmıştır.  APOCU gençlik hareketinin 30. Yıl dönümünde gençlik hareketi olarak ve genç kadın örgütü olarak tarihi ve tarihi olduğu kadar da kader tayin edici bir süreç ile karşı karşıyayız. Ortadoğu toprakları adeta kaynayan kazan misali anlık gelişmelere sahne olmaktadır. Günlük olarak olağanüstü gelişmeler yaşanmaktadır. Özellikle Kürdistan bu gelişmelerin kalbi ve beyni durumundadır. Tüm savaşın odaklandığı merkez olarak tarihi bir evreden geçmekte bu yönüyle de iktidarcı güçlerin her türlü kirli politikasıyla yüz yüze kalınmaktadır. Özellikle de Özgürlük Hareketimizi yakından ilgilendiren bu gelişmeler dört parçaya bölünen Kürdistan topraklarını bir kez daha parçalamayı hedeflemiştir.  Kürdistan bir kez daha işbirlikçi Kürt ‘ün ihanetine maruz kalmıştır. Bununla beraber bilindiği gibi Önder APO 9 Ekim 1998 yılında Suriye’den çıkarılmış ve 15 Şubat 1999 yılında esir alınmıştır. İmralı tek kişilik cezaevinde 6 metre karelik bir alanda tutulmaktadır. Yıllardır esaret koşullarında yaşayan Önderliğimize son iki yıldır da ağır bir tecrit uygulanmaktadır. Ağırlaştırılmış tecrit ile hareketimizin ve halkımızın Önderlikten koparılması, Önderliksiz yaşamaya alışması amaçlanmaktadır. Son süreçler de ise AKP özel savaş medyasında Önderliğin yaşamına dönük kimi haberler servis edilmiştir. Sabrımız sınanmakta, nabzımız ölçülmeye çalışılmaktadır. Faşist T.C ordusu ve devleti öz yönetim direniş sürecinde tarihinin en büyük darbesini alarak yalpalanma sürecine girmiştir. Bu kadar acizce davranması ve özelde de siyasi tutuklular üzerinden baskı kurması geldikleri düzeyi göstermektedir. Önderliğimiz ve siyasi tutsaklar üzerinden geliştirilen faşizan baskılar artık hiçbir şekilde kabul edilemez bir düzeye ulaşmıştır. Yine bununla paralel olarak Bakurê Kürdistan ve Türkiye’de, AKP bulunduğu her yerde, elinin uzandığı her köşede Kürde saldırmaktadır. Kobane direnişi ile yaşadığı ağır yenilgi psikolojisinden kurtulamayan Erdoğan ve AKP çeteleri şimdi de Efrin’e saldırı planladıklarını açıklamışlardır. Rojava devrimi AKP’li çetelerin kabusu olmuştur. Rojava ve Bakur sınırı duvarlarla örülmüş, teller çekilmiş, son teknolojik makinalarla çevrelenmiş ve neredeyse her metrekaresine bir asker dikilmiştir. Bununla da yetinmeyen çeteler Rojava devrimini boğmayı ve yapabilirse bir anti-Kürt ittifakı ile özgürlük mücadelesini bitirmeyi kafasına koymuştur. Varlığını Kürdün yokluğu üzerine inşa etmiş bir zihniyetle karşı karşıyayız.  AKP sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında 24 saat Kürt düşmanlığı yapmakta ve tüm gücünü Kürdün yok edilmesine harcamaktadır. Halkımızın üzerinde uyguladığı baskılardan sonuç alamayınca hareketimize saldırmaktadır. Hareketimiz üzerinde kurduğu baskılardan sonuç alamayınca da adeta kudurup tekrardan halkımıza saldırmaktadır. Kırk yılı aşkın bir süredir, bu şekilde Kürdistan halkı ve Kürdistan özgürlük mücadelemiz hedeflenmektedir.

Sonuç olarak TC faşizmi şahsında tüm sömürgecilik topyekun bir imha saldırısı içerisindedir. Apocu Gençlik Hareketi olarak bu sürece hamlesel bir çıkış yaparak yanıt olmak en stratejik yaklaşımımızdır. Faşist, soykırımcı düşmana karşı en büyük cevabı Apocu gençlik hamlesel çıkışıyla kesinlikle verecektir. Önümüzdeki dönem dört parça Kürdistan ve Avrupa da gençlik ruhu ve dinamizmiyle hamleyi geliştireceğimiz bir süreçtir. Tüm Kürdistanlı gençliği Devrim şehitlerine olan intikam sözümüzü gerçekleştirmek için bulunduğu her alanda tüm gücünü seferber ederek faşizme karşı BAŞKALDIR’ıya çağırıyoruz. Dost ve düşman görecektir ki, Apocu fedai gençlik düşmanın kabusu olacak ve son isyanı zaferle taçlandırmanın öncüsü olacaktır.

“Dün erken, yarın geç, bugün tam zamanı” diyerek APOCU gençlik ve genç kadınlar olarak “SERÎ HILDE” diyoruz. SERÎ HILDE şiarıyla başlattığımız tarihe de damgasını vuracak olan hamlemiz başta Kürdistan’ın tüm kentleri, köyleri ve mahalleleri olmak üzere yurt dışında da yaşayan gençliğe en büyük direniş çağrımızdır. Komalên Ciwan ve Komalên Jinên Ciwan olarak diyoruz ki; Öz yönetim direnişlerinde Apocu gençlik hareketi nasıl ki fedai bir ruhla direndiyse şimdi de Avrupa, Başur, Rojhılat, Rojava, Maxmur, Şengal ve Bakur’da fedai bir ruhla ayağa kalkmalı, baş kaldırmalı ve harekete geçmelidir.

HAMLENİN PLANLANMASI

1. “SERÎ HILDE” ismiyle Komalên Ciwan ve Komalên Jinên Ciwan ismiyle tüm alanlarımızı kapsayacak bir hamle süreci başlatıyoruz. Hamlemiz ilanı yapıldıktan sonra 21 Mart Newroz una kadar sürecektir. Özellikle kasım ayı partimiz PKK’nin 40. Yıl dönümü vesilesi ile görkemli bir şekilde kutlanacaktır.
2. Hamlemizin her aşaması Önderliğimizin özgürlüğüne dönük olacağı için diğer tüm gündemler de bu kapsamda iç içe işlenecektir. Önderliğimizin özgürlüğü en temel gündemimizdir.
3. T.C faşist rejiminin Efrin’e saldırı planlarına karşı verilecek cevap her yerde Önderliğimizin özgürlüğü istenerek ve Efrin’e gerçekleştirilmesi düşünülen saldırıya karşı bir savunma hattı oluşturulacaktır.
4. Yine Başur’daki eylemler TC işgalci güçlerinin çıkarılmasını hedeflenmektedir.
5. Dört parça Kürdistan ve yurt dışı sahalarında sürdürülecek olan bu hamlemiz bu sürecin temel karakterini belirleyeceği için pasif, rutin, marjinal ve etkisiz eylem ve etkinlikleri reddetmektedir. Kitlesel, etkileyici ve çarpıcı bir eylem ve örgütsel faaliyet sürecine geçilmiştir.
6. Sürekli ve kesintisiz bir eylem çizgisi ve örgütlenme seferberliği başlatılacaktır.